Minik Narsistler mi Büyüyor?

Her istediği yerine getirilen çocuklar yetişkinlikte narsisist, aşırı bencil, mutsuz ve doyumsuz oluyorlar!

 

Sadece kendini düşünen, kendini seven nesiller mi yetiştiriyoruz? Minik narsisistler mi büyüyor?

 

Bir anne anlatıyor: “O mutlu olsun diye her istediğini yaptık ve yapıyoruz.” Böyle mi inanıyor anne babalar? Her istediği olunca çocuk çok mutlu olacak! Ama yanılıyorlar.

 

Araştırmalar, aşırı hoşgörülü, kural koymayan, her istediği yapılan aile çocuklarının yetişkinlikte narsistik kişilik geliştirdiğini, mutsuz ve doyumsuz olduklarını gösteriyor. Tüm kanıtlar narsisizmin yeni nesillerde çok daha yaygın olduğunu ortaya koyuyor.

 

Narsisizm, Amerika’da ruhsal bozukluk olarak tanımlanmaktan neredeyse çıkarılma aşamasında çünkü her beş kişiden biri narsisist tanısı alıyor.

 

Aşırı hoşgörülü ailelerin çocukları ‘narsisist’ oluyor!

Aşırı hoşgörülü aile çocuklarının bakımlarıyla, ihtiyaçlarıyla yüksek düzeyde ilgilenir, sıcak davranır, kural ve sınır koymaz, çocuklarının her istediğini yapma eğilimindedir. Onları sevgi ve şefkate boğar, aşırı şımartır. “Sen bir tanesin, istersen her şeyi yapabilirsin!” şeklinde severek de çocuğun benliğini keşfetme yolculuğunda yanılsamalı bir benlik algısı geliştirmesine ve ego kabarmasına sebep olurlar. Dünya, anne babası tarafından çocuğun etrafında döndürttürülür.

 

Çocuk o evin ‘prensi’ veya ‘prensesi’ olmuştur. Sürekli aldığı için veremez. Bencilce tavırlar sergiler. Sorumluluk almak çok zor gelir çünkü her şey ona hazır gelmiştir. Arkadaş edinmekte zorlanır çünkü paylaşmayı bilmez. Gerçek hayatla karşılaştığında da bu yanılsamalı dünya ve benlik algısını korumaya çalışır. Gerçek dünya ve üzerindekilerin de kendi etrafında dönmesini bekler. Böyle olamadığı içinde o kendi erişilmez dünyasında, fanusunda hayalleriyle birlikte tek başına yaşamaya başlar. Kendinden başkasını düşünemez ve sevemez olur. Hayallerinde o hâlâ bir prens veya prensestir. Diğerlerinden özel, üstün, başarılı ve değerlidir. Ailesinin ona küçükken sunduğu gibi. 

 

11 yaşında tedaviye gelen kızımız da böyle büyümüştü. Ondan resim çizmesini istediğimde bana çok güzel bir genç kız resmi çizdi. Resimdeki kız pop starmış. 

 

“Hayatta en çok istediğin şey nedir?” diye sorduğumda da “Ünlü olmak!” dedi. “Ayakkabılarım olacak. Rengârenk. Kocaman da bir villam. Sonra kocaman da bir elbise dolabım ve kıyafetlerim...” diye de ekledi. 

 

Anne ve babası onun her istediğini çaresizce yapıyorlardı. İlk çocuklukta başlamıştı onun istekleri yapılmaya. Şu an 11 yaşındaydı ve istediği olmayınca avazı çıktığı kadar bağırıp, “Bana bu iğrenç şeyi nasıl alırsınız!” diye anne babasına hakaret edebiliyordu. Hiçbir şeyi beğenmiyordu. Babasının ona aldığı doğum günü hediyesini de beğenmemişti. “Ben bunu giymem!” demiş ve öfke nöbeti geçirmişti. Anne ve babası iyi niyetle, belki aşırı merhametten çocuklarının her istediğine “evet” demişlerdi ama çocuklarının ruh sağlığı bozulmuştu.

 

Çocuklarımızın, ruh sağlıkları için kurallara ve terbiyeye ihtiyaçları var! 

Çocuklar benmerkezcidir. Anlık düşünür ve anlık davranırlar. Onlara iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı öğretmek anne babanın görevidir. Bu da ancak sağlıklı disiplin yöntemleriyle olabilir. Anne baba net, çocuğun yaşına uygun kurallar koymalı ve çocuktan bu kurallara uymasını beklemelidir. Çocuk, anne ve babasının terbiyesiyle ancak iyiyi, kötüyü, doğruyu ve yanlışı, moral ahlaki değerleri öğrenebilir. Başkalarının duygularını önemser ve toplum içinde gerekli yaşam becerilerini geliştirir. Yalnız aile bu kuralları koyarken sıcak ve duygusal bir ilişki geliştirmelidir de. Yani çocuğunuzu narsisizmden korumak istiyorsanız ebeveynlik tarzınız kuralları öğreten, açıklayıcı, sevecen tutumda olmalıdır.

 

 

                                                                   

 

Çocuğunuzun narsisist olmasını istiyorsanız bunları birebir uygulayın:

•Bireyselliğini ve benliğini çok erken dönemden itibaren ortaya çıkartın ve ona sınırsız seçenekler sunun, isteklerini abartın. 1-2 yaşından itibaren hangisini giymek istersin veya hangisini yemek istersin veya hangisini alalım, diye sormak gibi. 

 

•Kendisi için neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilme yetisinden yoksun zamanlarda kararı ona bırakın. Gideceği anaokulunu kendisi seçsin veya bezini istediği zaman çıkarsın veya o isterse kardeşi olsun. Muhtemelen bezini beş yaşından önce bırakamaz, kardeş de istemeyecektir. 

 

•Aşırı merhametten veya sabırsızlıktan tüm işlerini onun yerine siz yapın. Ona hiç iş bırakmayın. Yeter ki o sadece ders çalışsın. Sorumluluk almayan çocuk ders çalışmakta da zorlanacaktır. 

 

•Sürekli onun haklı olduğunu savunun. Özgüveni zedelenmesin diye sınavdan kötü not aldığında suçu öğretmene ya da sorulara bağlayarak hayatta hep başkalarını suçlamasını öğretin ona. Hatta, çocuğum bu notu hak etmiyor diye öğretmeniyle kavga edin. 

 

•Başkalarının düşünceleri, duyguları önemli değil, sen kendini nasıl iyi hissediyorsan öyle davran, diyerek sınırsız davranmasına izin verin. Muhtemelen sadece kendini düşündüğü için yetişkinlikte toplum kurallarına uymakta zorluk çekecek ve hatta antisosyal ve saldırgan davranışlar geliştirebilecektir.

 

Fazilet Seyitoğlu

Uzman Klinik Psikolog

www.myfamilyterapi.com

 

Kaynak: Seyitoğlu, F. (2017). Çocuklarda 20 Psikolojik Problem ve Çözümü. İstanbul: Hayykitap.

 


2018-05-12
Bağdat Cad. No:103/5 Sarıköşk Apt.
Feneryolu / Kadıköy / İstanbul
TEL: 0 216 418 16 07
Bu sitedeki yazı ve resimlerin tüm hakları My Family Terapi'ye aittir. İzinsiz kopyalanması yasaktır.